Herkese merhaba,
Öncelikle belirtmem gerekir ki, bu konu başlığı altında anlatılacak bilgiler, yatay destek-dirençlerin kırılması için hazırlanmıştır. Diyagonal trend çizgilerinin kırılmasında da bu bilgilerden faydalanabileceğiniz gibi, diyagonal çizgilerin ticareti farklı aksiyonlar da gerektirebilir. Benim odaklandığım alan yatay çizgi kırılımları olduğu için, diyagonal trend kırılma detaylarından bu yazıda çok fazla bahsetmeyeceğim. Anlatılacaklar, farklı finansal enstrümanlar (hisse, fx, kripto) için uygulanabilir yöntemlerdir, ancak en nihayetinde teknik analiz sınırları içerisinde kalacaktır ve teknik analiz size kesin yargılar sunmayacaktır. Her zamanki gibi, bazı objektif ve subjektif teknik analiz yöntemlerinden ve belirli kabullerden bahsedeceğim. Bu yazının temel amacı, size bir kutsal kase sunmak değil, eğer B/O onayı ile ilgili sisteminizde oturtamadığınız bir boşluk varsa, o boşluğu doldurmaya çalışmaktır.
Hadi başlayalım. Bir B/O oluşabilmesi için ilk gereklilik, bir diyagonal trend çizgisine ve/veya yatay destek-direnç çizgisine (bazen bu bir zona olabilir) fiyatın penetrasyonudur. Bir sonraki gereklilik ise bu yazının konusu olan "Onay"dır. Yani, bu kırılmanın gerçek mi olduğu (piyasa katılımcıları tarafından kabul edilen ve desteklenen bir fiyat hareketi mi?) yoksa sahte bir kırılma mı olduğunun tespit edilmesidir. En ideal durum, tertemiz sınırlara sahip bir konsolidasyon yakalamaktır, ancak doğada en ideal şartlara rastlamak oldukça nadir bir durumdur. Bir destek-direnç çizgisinde B/O seviyesinin net olarak belirlenemediği durumlarda iki farklı yöntem kullanabilirsiniz. Birincisi, B/O bölgesinde fiyatın tepki verdiği en yüksek ve en düşük seviyeleri alarak Destek-Direnç zonları oluşturabilirsiniz. İkincisi olarak ise, mümkün olduğu kadar çok, fiyatın tepki verdiği noktaya dokunarak en uygun destek-direnç çizgisini elde edebilirsiniz. Bu yöntem kullanılırken, bazı mum fitilleri göz ardı edilebilir.
İlgilendiğimiz finansal enstrümanın konsolidasyon sınırlarını en iyi şekilde belirledikten sonra, gerçekleşecek olası B/O için konfirmasyon seviyemizi belirlememiz gerekiyor. Aşağıda özetleyeceğim yöntemleri, kendi stratejinize en uygun şekilde modifiye edebileceğiniz gibi, dinamikleri farklı olan enstrümanlar için farklı yöntemler de kullanılabileceği her zaman aklınızın bir köşesinde olmalı. Örneğin, hisse senedi piyasaları için %3 B/O konfirmasyon yüzdesi kullanıyorsanız, daha volatil olan fx piyasaları için bu yüzde %1-1.5`lere çekilebilir. Ya da hisse senedi için ATR konfirmasyonu kullanan bir trader/yatırımcı, FX piyasalarında point ya da price konfirmasyonu kullanabilir. Aşağıda bunları detaylı anlatmaya çalıştım.
Destek-Direnç Çizgisi/Zonu Üzerinde Bar Kapanışı
Trader bakış açısıyla en büyük sorun, penetrasyon meydana geldiğinde, hangi periyotta işlem yapılıyorsa o periyottaki kapanışa kadar konfirmasyon için başka bir doğrulayıcı kanıt olmamasıdır. Bazıları penetrasyon ile hemen harekete geçer ve daha sonra onay için beklerler. Bu tehlikelidir, çünkü sadece bir intraday (gün içi) bar penetrasyonu ile yanlış bir kırılma sinyali alma olasılığı yüksektir. Ancak bu yöntemi seçen tez canlı trader için risk yakın bir stopla yönetilebilir. Daha az riskli olan eylem, penetrasyonun geçici olup olmadığını görmek için kapanış fiyatının onaylanmasını beklemektir. Kapanış fiyatı B/O seviyesinin üzerindeyse, kırılmanın gerçek olma ihtimali daha yüksektir. Bazı traderlar, onay için B/O seviyesinin üzerinde iki kapanış beklerler. Bu durum, başlayan hareketin bir kısmını kaçırmalarına neden olurken, diğer taraftan kırılmanın gerçek olma ihtimalini arttırır. Örnek resimlerde, dikkatle inceleyiniz lütfen.
Belirli Bir Yüzde veya Sayı ile Onay Alma
Diğer bir onay yöntemi ise B/O seviyesi üzerinde bir kapanış almanın yanı sıra bu kapanışın B/O çizgisi/zonuna olan mesafesinin ölçülmesidir. Bu mesafe, stratejinize uygun bir yüzde veya rakam ile belirlenir. Robert D. Edwards ve John Magee'nin “Technical Analysis of Stock Trends” kitabında bu mesafe B/O çizgisinin %3 üstü olarak belirlenmiştir. Bu yüzde bazı traderlar için yüksek olarak görülse de hisse senedi piyasasında oldukça kabul edilebilir bir yüzdedir. Benzer şekilde, yüzde yerine bazı traderlar (özellikle FX traderları) point (ya da pips) mesafesi kullanarak da bu seviyeyi belirleyebilirler. Başta da belirttiğim gibi, seviyeyi belirlemek de pozisyona girmek için kapanışı bekleyip beklememek de bir trade taktiğidir ve kişiden kişiye değişen bir karardır.
B/O Seviyesi Üzerinde Geçen Zaman
Bu yöntemde, fiyata bakmak yerine, B/O seviyesi penetrasyonundan sonra geçen zamana bakılıyor. Esas alınan mantık, penetrasyonun belirli bir süre kırılma bölgesinin üstünde kalması durumunda gerçek olması gerektiğidir. Genelde kullanılan süre, hangi zaman periyodunda işlem yapıyorsanız, bunun için iki kapanış beklemektir. Ya da günlük grafiklerde işlem yapıyor ancak günlük kapanışı beklemek istemiyorsanız, kendi belirleyeceğiniz bir süre (1 veya 4 saatlik gün içi bir kapanış olabilir) fiyatın B/O seviyesi üzerinde kalması da bir konfirmasyon olabilir. Tabii ki, riskli bir yöntemdir ve gün sonu kapanışın B/O seviyesi altında olma ihtimali iyi yönetilmelidir.
Hacim Onayı
B/O günü ve/veya hemen öncesindeki günlerde belirgin olarak artan hacim, diğer piyasa oyuncularının yeni trend yönünde hareket ettiğini ve penetrasyonun arkasında yeterli güç olduğunu gösterir. B/O onayı için diğer şartlar yanında mutlaka hacim onayı bekleyen çok fazla trader var. Bu traderlar pozisyona girmek için ya ertesi günü beklerler ya da pozisyon büyüklüklerini hacim onayı olup olmamasına göre ayarlarlar. Benim için ise hacim olması her zaman iyidir ama bir zorunluluk değildir. Bazen trend ilerledikçe hacim arkadan gelmeye başlar. Aşağıda hacim onayı almış bir B/O örneği göreceksiniz. Ben hacimde belirgin artış olan bu günlere “Gökdelen Barlar” diyorum. Konsolidasyon sırasında ne kadar çok yeşil gökdeleniniz varsa, bu toplanmanın o kadar güçlü olduğunu gösterir. Aksine, siyah gökdelenlerin bolluğu dağıtımın habercisi olabilir. Eğer hacim ve fiyat ilişkisini detaylı çalışmak isteyenler varsa, onlara “Pocket Pivot” konusunu da incelemelerini tavsiye ederim.
Volatilite
Bu bölüme kadar anlatmaya çalıştığım bütün yöntemlerin ortak bir dezavantajı var. O da ilgili finansal enstrümanın fiyat oynaklığının (volatilitenin) hesaba katılmamasıdır. Yalnızca kapanışı kullanan bir onay sisteminiz olduğunu düşünün. Bazı enstrümanlar ve piyasalar doğası gereği daha volatildir (değişken/oynak). Bu nedenle bu özellikteki piyasalarda B/O seviyesi üzerinde bir kapanış görmek bir B/O onayı anlamına gelmeyebilir. Benzer şekilde daha az volatil olan enstrümanlarda da B/O onayı için seviye üzeri %3 onayı bekleyen bir trader için bu yüzde yüksek olup geç sinyal verebilir. Peki, volatiliteyi hangi şekilde hesaplayabiliriz? Bunun için sık kullanılan üç yöntem var: “Beta Hesaplaması”, “Fiyatın Standart Sapması” ve benim de kullanmayı tercih ettiğim bu yöntemlerin nasıl hesaplandığına burada girmeyeceğim, merak edenler Google’da arama yapabilirler. Bunun yerine, B/O onayı için ATR’nin nasıl kullanılabileceğini anlatmak istiyorum. ATR, volatilitenin en iyi göstergelerinden biri ve birçok trader tarafından benim gibi B/O onayı yanı sıra trailing stop (iz süren stop) olarak da kullanılıyor. B/O onayı için B/O günü öncesindeki ATR değerini veya ATR’nin kendi belirleyeceğiniz bir katını (1.5-2 katı) bir önceki kapanış fiyatı veya B/O seviyesinin üzerine ekleyerek belirlenen seviye üzerinde bir kapanış ile onay alabilirsiniz. Aşağıda bir örnek bulabilirsiniz.
Sevgiler,
Cagan
Teşekkürler