Finansal piyasalar dışarıdan bakıldığında, agresiflerin, zeki görünenlerin, yüksek sesle konuşanların oyunu gibi durur. Halbuki içeride biraz zaman geçiren herkes şunu fark eder: Bu işin özü sabır, tevazu ve iyi niyetle çalışmakta gizlidir. Sosyal medyada ya da trader sohbetlerinde çoğu zaman başka bir tablo çiziliyor. Kendisini her şeyin en iyisini bilen gibi sunanlar, herkese akıl verenler, birkaç kazançlı işlemle kendini tanrılaştıranlar sosyal medya platformlarını basmış durumda.
Ama piyasa bu egoya uzun vadede hiç acımaz. Çünkü piyasa, senin kim olduğunu değil, ne yaptığını önemser. Piyasa, sürekli haklı çıkma ihtiyacına tahammül etmez. O yüzden trading, egosunu evde bırakabilenlerin işidir. "Her pozisyon bir ihtimaldir." Bu söz, büyük harflerle basıp kütüphaneme astığım birçok sözden biridir. Sen sistemine göre hareket edersin ama sonuç senin kontrolünde değildir. Zarar da sistemin bir parçasıdır. Egonu işin içine kattığın anda ise sistem kaybolur, yerini “ispat çabası” alır.
Kibir, trade’e sızdığı anda strateji yerini inada bırakır. Ve inadın piyasa karşısında hiç şansı yoktur. Piyasada bazı insanlar görünürde alçakgönüllü gibi dursa da aslında içten içe egosunu sürekli besler. Ve trading, onlar için bir araç haline gelir: Kendilerini ispat etme, beğenilme, onaylanma aracı... Sosyal medya da bunun en uygun zemini olur. Her kazanç paylaşımı biraz daha alkış ister. Her doğru analiz, biraz daha görünür olma arzusunu körükler.
Ve zamanla bu insanlar için trading’in amacı, para kazanmak ya da sistem geliştirmek değil; başkalarına kendilerini ispat etmek haline gelir. Bu ego beslemesi ilk etapta işe yarıyor gibi görünür. Fakat piyasa kimseyi sürekli haklı çıkarmaz. Bir gün "ego stop" gelir. O gün ego darbe alır. Ve eğer bu işi dış onayla götürüyorsan, o darbe seni sisteminden de psikolojinden de eder.
İşin özü şudur: Piyasa karşısında alçakgönüllü olmayan herkes, er ya da geç diz çöker. Ve emin olun, bu piyasada büyük spekülatörler ve manipülatörler dışında gerçekten kazananlar iyi insanlardır.
İyi derken kastettiğim; başkalarının kaybını küçümsemeyen, kazancıyla övünme ihtiyacı duymayan, ukalalık yapmadan bilgi paylaşan insanlar... Çünkü bu insanlar kendilerine karşı da dürüsttür. Kendi eksiklerini saklamak yerine çalışarak kapatırlar. Bir başkasının bakış açısından fayda çıkarabilirler. Sürekli öğrenmeye açıktırlar. Piyasaya karşı “haklı çıkma” değil, “uyum sağlama” çabasındadırlar. Tek amaçları, trade ederek para kazanmak, finansal özgürlüğe ulaşıp kendilerinin ve sevdiklerinin hayallerini gerçekleştirmektir.
Trading bir karakter oyunudur. Teknik analiz bilen binlerce insan var, ama istikrarlı para kazanabilen çok az. Çünkü mesele bilgi değil, o bilgiyi hangi ruh haliyle kullandığındadır. Kazandığında herkes iyi bir trader gibi görünür. Ama esas karakter, stop olduğunda ortaya çıkar.
Bunu daha önce de yazmıştım sanırım. O an duygularını yönetebiliyor musun? Yeni pozisyona intikamla mı giriyorsun, yoksa sisteminin gereğini mi yapıyorsun? Kazandığında alçakgönüllü kalabiliyor, kaybettiğinde kendine dürüstçe dönüp bakabiliyor musun? Bu sorular, başarıyı belirleyen gerçek kriterlerdir.
İncir Reçeli filminde geçen, çok sevdiğim bir replik aslında sosyal medyada trade paylaşan herkesin yaşadığı bir durumu çok güzel özetliyor:
“Asıl ucuz olan ne, biliyor musun? Beş kuruş vermeden savurduğunuz yargılarınız!” Stop olan bir pozisyon paylaşıldığında altına yazılan yorumların bir kısmı, yapıcı geri bildirimden çok yargılama ve kendini üstün görme çabasıdır. Oysa kimse senin sistemini, risk algını, sermayeni, psikolojini bilmiyor. Hiçbir katkı sunmayan, sadece eleştirmek için yazılan bu yargılar aslında o kişilerin içindeki egonun yansımasıdır. Kendi kaybını sindiremeyen, başkasının stopuna laf ederek tatmin olmaya çalışır. Ama bilmez ki; en büyük kaybı zaten o ruh halidir...
Piyasada bulunduğum yaklaşık 10 yılda piyasa bana şunu öğretti: Sertlik değil, esneklik kazandırır. Ego değil, tevazu sürdürür. Kazanmak değil, sistemli kalmak değerlidir. Ne kadar iyi niyetle ve disiplinle yaklaşırsan, o kadar istikrarlı sonuç alırsın. Bu yüzden bence "trading", egosuz ve iyi insanların başarılı olduğu yerdir. Çünkü bu insanlar iç dünyalarını düzene soktukları için dış dünyadan gelecek sürprizlere karşı hazırlıklıdırlar. Ve bu hazırlık, piyasada kazanmanın asıl anahtarıdır...
Sevgiler,
Çağan
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu gönderi ve “Trading & Life” platformu herkese açıktır, paylaşıp bu platformu destekleyebilir ve yeni içeriklerden haberdar olmak için ücretsiz abone olabilirsiniz...”
*Uyarı: Bu yazıda ve platformda bulunan diğer içeriklerde paylaşımlarımın amacı, finansal okuryazarlığa katkıda bulunmak, piyasalar hakkında farklı bakış açıları sunmak ve özellikle teknik analiz temelli stratejiler konusunda farkındalık yaratmaktır. Bu paylaşımlar, kimseye al-sat tavsiyesi vermek için değil, beni takip edenlerin kendi sistemlerini oluştururken fikir edinmelerine yardımcı olmak için yapılmaktadır. Ayrıca, yatırım tavsiyesi vermeye yetkili olmadığımı da özellikle belirtmek isterim.
Benim kullandığım sistem, yıllarca süren çalışmaların, toplanan verilerin ve defalarca yapılan back testlerin sonucunda, kişiliğime ve beklentilerime göre optimize edilmiş bir stratejidir. Yani tamamen bana özeldir ve bir başkasına %100 uyması mümkün değildir. Burada büyük resmi paylaşsam da, bu resmin altında birçok farklı proses yatmaktadır.
Piyasalar, disiplinsiz ve başkalarının yönlendirmesiyle hareket edenler için oldukça acımasızdır. Amacım, takip edenlerin bilinçsizce işlem yapmasını teşvik etmek değil, tam tersine kendi araştırmalarını yaparak bağımsız kararlar almalarına özendirmektir. Stratejimi anlamaya çalışmak yerine doğrudan işlem açmaya çalışıyorsanız, burada yanlış yerdesiniz. Yatırım, bilgi, sabır ve disiplin gerektirir. Bu bilinçle hareket eden herkes için paylaşımlarımın faydalı olmasını dilerim.
#Borsa #bist100 #Borsaistanbul #XU100 #teknikanaliz #Hisse #Forex #Kripto #Altcoin #Bitcoin #Ethereum #Dolar #Trade #Trading