Hepinizin mutlaka duyduğu bir klişe vardır: “Day trading, swing trade ve position trade gibi diğer yöntemlere göre çok daha zordur.” Bu cümlenin doğruluk payı olan tarafları elbette var. Ancak insan doğasını göz önüne aldığımızda, bana göre swing trade, duygu yönetimi açısından hepsinden daha zordur. Day trader’lar pozisyonlarını gün sonunda kapattıkları için, kötü bir gün geçirmiş olsalar bile ertesi güne duygusal olarak yenilenmiş şekilde başlayabilirler. Ancak swing trader’lar için durum farklıdır. Pozisyonlarını günlerce, hatta haftalarca taşıdıkları için sürekli bir duygusal baskı altındadırlar. Day trader’lar günlük risk yönetim sistemleri uygularken, swing trader’lar daha geniş kapsamlı ve duygusal kontrolü zor bir risk yönetim sistemi kurmak zorundadır. Swing trade yapmak, lunaparktaki rollercoaster’a binmek gibidir. Rollercoaster’ın yavaşlayıp birden hızlandığı anları düşünün. Bazı günler portföyünüzdeki müthiş artışı kutlarken, ertesi gün gelen kayıplarla dibe vurabilirsiniz. Bu duygu değişimlerini yönetmek, hele ki tek işiniz trade etmekse inanın bana hiç ama hiç kolay değildir.
Bu yazıyı yazmamdaki amaç, swing trade yapan trader’lara duygusal yönetim konusunda yol göstermek ve süreci daha dengeli ve kontrollü bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmaktır.
Swing trade özellikle orta vadede düzensizdir, kazançlar ani dalgalar halinde gelir ve genellikle piyasanın belirli bir yönde devam etmesine bağlıdır.
-Dave Landry
Bu cümleyi lütfen bir kez daha okuyun. Çünkü bu cümlenin kabulü, swing trader için duygusal kontrol sürecinin başlangıcıdır. Swing trade’de asıl büyük getiriler beklenmedik anlarda gelir. Daha önce X’de size birçok kez bahsettiğim Dan Zanger, swing trade’i “Pozisyon büyüklüğü ve anlık uyum sağlama sanatı” olarak tanımlıyor. Ona göre, swing trade tamamen bir sayı oyunu ve asıl önemli olan, gerçekten dalga yaratacak hisseleri büyütebilmek. Zanger, önce beş-altı pozisyon belirleyip duraksayanları eliyor ve güçlü olanlara yükleniyor, başlangıçta planladığı pozisyonun %30-50’siyle giriş yapıyor, hisse güçlü hacimle yükselirse %30 daha ekleyerek ve birkaç gün boyunca trend devam ederse pozisyonu tamamlıyor. Landry’nin piyasa hareketleriyle ilgili yaklaşımını ve Zanger’ın benimde benzer şekilde kullandığım aşamalı alım stratejisini birleştirdiğinizde, swing trade’i bilinçli bir şekilde yapabilir, kazançlarınızı maksimize ederken psikolojinizi de daha rahat bir şekilde yönetebilirsiniz.
Gerçek şu ki, bir swing tradera büyük kazançlar her işlemden gelmiyor. Getirinizin büyük bölümü sadece birkaç mükemmel işlemden kaynaklanacak, yani birçok kayıp ve vasat sonuçla karşılaşacaksınız, ancak sabırla beklediğinizde o nadir fırsatlar her şeye değecek. Aslında swing trader olarak başa çıkmanız gereken en önemli gerçek bu. Kazançlı olanlardan çok daha fazla sayıda eksi pozisyonu az bir zararla kapatmak ve bu risk yönetimini uzun yıllar sürdürebilmek hiç kolay değildir. Swing trader için karlar istikrarlı şekilde akmaz, piyasa hızlandığında bir dalga gibi vurur, bu yüzden Zanger pozisyona önce %30-50 ile girer, momentum ve hacmin trendi desteklediğini gördükçe pozisyon büyüklüğünü tamamlayarak hem kötü işlemlerden korunur hem de kazananları sonuna kadar sürer. Bu aşamada, her zaman söylediğim ve önemini vurgulamaya çalıştığım trade günlüğünü tutmak size önemli bir farkındalık sağlayacaktır. İstatistiklerinizin farkında olmak güven kaybetmenizi önleyecektir. %25-30’larda bir win rate ile bile önemli karlar elde edebildiğinizi kanlı canlı görmek, yolunuza devam edebilmeniz için size özgüven sağlayacaktır.
Swing trade’in gerçek gücü trend dönemlerinde ortaya çıkar. Eğer sisteminizi tam anlamıyla kurduğunuza inanmıyorsanız piyasanın yönsüz olduğu dönemlerde beklemek psikolojinizi ayakta tutmak için daha iyi bir karar olabilir. Ancak güçlü bir trend oluştuğunda harekete geçmeniz gerekir ve işte bu noktada mental dayanıklılık bir kez daha devreye girer. Doğru pozisyona, uygun büyüklükte giriş yapmak önemli bir adımdır, ancak yeterli değildir. Asıl hedefimiz para kazanmak olduğuna göre, yıl içinde nadiren yakalayabildiğimiz bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Piyasada başarılı olan traderları incelediğinizde sayısız trend takip yöntemi bulabilirsiniz. Ancak en iyi yöntem, kendinizi en rahat hissettiğiniz ve psikolojinizi en iyi şekilde yönetebildiğiniz sistemdir. Basit olan her zaman daha iyidir. Bu yüzden kendinize sade ve net bir trend takip sistemi oluşturun. Unutulmaması gereken en önemli gerçek, hiçbir trend takip sisteminin bir trendin tamamını yakalayamayacağıdır. Kuracağınız sistem, trendin hangi bölümünü hedefliyorsanız ona yönelik olmalıdır. Bunun için de çok sayıda backtest yaparak sisteminizi iyileştirmeniz gerekir.
Swing trade her fırsatı kovalamak değil, doğru fırsatları yakalamaktır ve Landry’nin trend bilgisi ile Zanger’ın pozisyon büyütme stratejisini bir araya getirerek, riski kontrol altında tutan, piyasa uygun olduğunda sizi ödüllendiren ve psikolojik yönetimi kolay bir sistem oluşturabilirsiniz.
Sevgiler,
Çağan
Kitap Önerisi: Dave Landry - On Swing Trading
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu gönderi ve “Trading & Life” platformu herkese açıktır, paylaşıp bu platformu destekleyebilir ve yeni içeriklerden haberdar olmak için ücretsiz abone olabilirsiniz...”
-Neden gözün kapalı yürüyorsun?
+ Bütün yolları ezberledim.
- Ama düşebilirsin!
+ Bütün düşüşleri de ezberledim.
Lars Von Trier’in Dancer in the Dark filmindeki meşhur repliği. “YOL”u mükelleştirmek için çokça düşmek gerekiyor ve bir yerde duygulara değil sadece yola ve yolda kalmaya odaklanmak. Tekrar ve tekrar test etmek. Başta psikoloji, sağlam bir disiplin ve yola inanmak. Başarabilene saygılar🙏 Ben hala çokça düşüyorum. Teknik, temel ve piyasanın dinamiklerini çözmekte ilerlersem yürüme kısmı tamam, geriye “yol” kalıyor 😂. Size saygılar🙏